Matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi birçok dersten başarısız bir ama şimdi Konya’da ortalama 2500 TL maaş alan ortaokul mezunu bir öğrencimizden bahsedeceğim.
Bu delikanlı, Konya 3. organize sanayi bölgesinde bulunan bir fabrikada 300.000 TL değerinde bir Robot kaynak makinesini kullanan bir birey olarak ekmek parasını kazanmaktadır. Otomotiv sektörüne ait bir fabrikada robot kaynak makinesinde yaptığı kodlama ile istenen parçaları kaynatmaktadır.
Onunla yaptığım bu kısa görüşmenin sonucunda bir eğitimci olarak dikkatimi çeken hususları sizlerle paylaşmak isterim.
- Birey ne kadar başarısız olursa olsun, başarabileceği birşey kesin vardır.
- Teknik bir yazılım belli bir yaştan sonra kullanarak öğrenilebilir.
Buna benzer tespitler sizler tarafından da arttırılabilir.
Görüşmede beni üzen bir husus ise şu oldu, kalfalık belgesi almak için Çıraklık Eğitim Merkezi’ne gidip gitmediğini sordum:”Evet hocam oraya gittim ama alanıyla ilgili çok fazla işime yarayan bir şey öğrenmedim.” demesi beni bir hayli üzdü. Eğitim dünyası ile özel sektörün birlikte yol almasının önemi yadsınamaz bir gerçek. Bu yüzden, özel sektöre göre öğrenci/eleman yetiştirmeyi başara/ma/mak her daim dillendirilen bir problem olarak karşımıza gelmektedir. İlkokulların, ortaokulların veya liselerin olsa anlıyorum ama “mesleki eğitimde” bu tarz bir sorunun olmaması gerekir diye düşünüyorum.
Bu noktada, çağımızda öğrencilerimize neye ihtiyaçları varsa/olacaksa bunu vermenin amaçlanması gerektiği kanaatindeyim.